Doğada oluşturulan Oyun Alanlarını Düzenlerken Nelere Dikkat Edilmeli?
*Gelişim özellikleri ve gereksinimlere uygun nitelikte donatıyı içerecek biçimde tasarımıyla gerekli koşullar sağlanabilir.
*Oyun alanı çocuğun boyutlarına, keşif duygusuna, bilişsel (algı) gelişimine, yaratma ve kurma edimine, hareket etme dürtüsüne, dikkatini yoğunlaştırmasına, kendini tanımasına ve sosyal gelişimine uygun olmalıdır.
** Örneğin, 18. aydan itibaren keşif ve icat evreleri önemli yer tutmaktadır. Bu nedenle, çocuklara çevresini keşfetme ve deneme fırsatını verecek farklı form, renk ve dokularda zengin uyarıcılar tasarlanmalıdır.
*Okulöncesi dönemde biçim, boyut, renk (öncelikle ana renkler), yön, perspektif, izdüşüm, mesafe, doku vb. kavramların geliştiği çeşitli deneysel araştırmalarla ortaya konmuştur.
*Toprak, kum ve su (su ve kum havuzu), deneyim, keşif ve yaratıcılık olanakları sağlamaktadır. Ayrıca su, dokunma duyusunun gelişimi ve çocuğun gerilimden kurtulması için önemli bir oyun aracıdır.
*Yaratıcılığa dayalı, zengin uyarıcılar içeren bu tür oyun mekanları çocukların potansiye1llerini ve sınırlarını keşfederek kendilerini tanımalarına yardımcı olmaktadır.
Oyun alanının tasarımında doğal elemanların kullanımı ise, çocuğun varoluşuna uyumlu olarak sağlıklı gelişmesine, yaratıcılık, keşif ve hareket etme gereksinimlerini karşılamasına, tüm duyu organlarını kullanabilmesine (dolayısıyla algı gelişimine), konsantrasyon sağlamasına, kendini ve doğayı tanıyabilmesine, dinlenimine olanak tanıyabilmektedir.
Ergin (1982)’de yapılmış araştırma ve kuramlara gönderme yaparak, oyun alanlarında doğal öğe (ağaç ve çalılar, çayır, basılabilir çim, canlı renkli çiçekler, toprak zemin, ağaç kütükleri, kaya parçaları, kum, su gibi) kullanımının önemini vurgulamıştır. Buna göre, çocuğun yakın çevresindeki doğal öğelerin;
*“yapay/kültürel çevrenin değişmez katı formluluğuna kıyasla, kendi elinde değiştirebileceği, istediği forma sokabileceği elemanların yardımıyla çevresini ve kendisini tanıyabilmesi,
*evrenin ve doğanın düzenini kavrayabilmesi,
*temel deneyimleri kazanabilmesi,
*yaratıcılığa ve üreticiliğe yönelebilmesi,
*özerklik dönemi bunalımları sırasında, kirletme ve bulaştırma eğilimlerinin en sağlıklı biçimde doğal öğelerle karşılanabilmesi, dolayısıyla çocuğun ruhsal sağlığının korunabilmesi” nedeniyle önemi çok büyüktür.
Doğa Dünya İçin Bir Sorumluluk Alma Fırsatı
Eğer çocuklar erken yaşlarda doğa ile ilişki kurmaya başlarlarsa, doğaya besledikleri saygıyı ve sevgiyi asla kaybetmiyorlar. Doğada geçirilen zaman, yürüyüş, kamp, keşif, oyunlar ileriki dönemde daha çok kıymetleniyor ve hayatının bir parçası oluyor.
Doğa ile barışık bireyler yetiştirmenin sırrı sadece kamp yapmaktan geçmiyor. Küçük ritüeller, hayvanları besleme, tohum ekme, bir ağacı büyütme, çocuklar için çok anlamlı ve iyi bir başlangıç.
Çocukların bahçede geçirdikleri zamanı artırmaya çalışın. Çocukların duyarlı bireyler haline gelmesinde dış dünyaya erişimleri çok önemli bir rol oynuyor.
Unutmamamız ve hatılatmamız gereken basit şeyler var, dışarıya çıkmadan önce de evinizde bunun pratiklerini yapabilirsiniz. Çok gözünüzde büyütmeyin. Pencere önünde çiçek yetiştirme, plastik kullanmama gibi basit önerilerden bahsetmiştim önceki yazılarımda.
Doğa ile bütünleşen oyuncaklar yaratabilirsiniz. En önemlisi de tüketim alışkanlıklarınızın ne kadar doğa ile dost olduğunu sorgulayabilirsiniz. Unutmayın doğa sevgisi uzayıp gidiyor, giyimden kuşama yaşam stilimizi etkiliyor.
Kaynakça
Çukur, D. (2011), Okulöncesi Çocukluk Döneminde Sağlıklı Gelişimi Destekleyici Dış Mekan Tasarımı. SDÜ Orman Fakültesi Dergisi SDU Faculty of Forestry Journal 2011,
12: 70-76
Flavell vd.,1981; Pillow ve Flavel, 1986; Streri ve Pecheux, 1986; Read vd., 1999; Kılıç, 2004; TSBL, 2008).
Köşker, N. (2019), Okulöncesi Çağlarında Doğa Algısı.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 19(1), 294-308.
Kıldan, O. ve Pektaş, M. (2009), Erken Çocukluk Döneminde Fen ve Doğa İle İlgili Konuların Öğretilmesinde Okulöncesi Öğretmenlerinin Görüşlerinin Belirlenmesi.
Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 10, Sayı 1, (2009), (113-127)
Onur, B. (2007). Çocuk Tarih ve Toplum. İmge Kitabevi, Ankara, 428 s.
Özmert E.(2003), Erken Çocukluk Gelişiminin Desteklenmesi. Katkı Pediatri Dergisi 2003; 26: 779-811.
Özmert, E. N.(2005), Erken Çocukluk Gelişiminin Desteklenmesi-II: Çevre. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2005; 48: 337-354
Tuğrul, B., Aral, N., Erkan, S., Etikan, İ., 2001. Altı yaşındaki çocukların görsel algılama düzeylerine frostig gelişimsel görsel algılama eğitim programının etkisinin incelenmesi. Journal of Qafqaz University, 8: 67-84.
UNICEF. The State of the World’s Children 2001.
Yavuzer, H., 2003. Çocuk Psikolojisi (25. Baskı). Remzi Kitabevi, İstanbul, 344 s.
Yörükoğlu, A., 2006. Çocuk Ruh Sağlığı (28. Baskı). Özgür Yayınları, İstanbul, 421 s.
Yurdakök K. (2003), Çevre ve Çocuk Sağlığı: Genel Bakış. Katkı Pediatri Dergisi 2003; 26: 595-609