İstanbul
Mimaroba
Mimaroba
NEŞE ERBERK EĞİTİM KURUMLARINDA “ÇİFT DİLLİ GELECEK”
Çocuğum neden İngilizce konuşamıyor? Çocuğumun İngilizceyi daha hızlı öğrenmesini nasıl sağlayabilirim? Çocuğum İngilizcesini evde nasıl geliştirebilir? Türkiye’deki İngilizce öğretmenleri bu tür sorularla sıkça karşılaşıyorlar. Bugün siz velilerimiz, yabancı dilin ne kadar önemli olduğunun farkındasınız. Çocuklarınızın yabancı dil öğrenmeye olabildiğince erken başlamasını istiyorsunuz. Aynı zamanda çocuklarımız ne kadar çabuk bir dil ile temas kurarsa, onların onu o kadar iyi, hatta kendi ana dilleri gibi öğreneceği fikri daha çok kabul görüyor.
İkinci bir dil öğrenmeye başlamak için en uygun zaman nedir? Çocuğun bir dili sadece her gün biraz dinleyerek – o dili yaşayarak - öğrenebileceğinin ve bunu başaran çocuğun bir deha olduğunun farkına varmamız lazım. Çocuk iki dil işitmeye devam eder, kendini geliştirirse, her ikisini de benimser. Cevap bu yüzden çok basittir – zaman kaybetmeden harekete geçmek lazım çünkü bu beceri ne yazık ki sonsuza kadar sürmez. Çocuğun doğumdan itibaren 6 - 7 yaşlarına kadar dil öğrenme potansiyeli çok yüksektir. Çocuğun beyni bir sünger gibidir ve eğer uygun bir ortamda eğitim yapılırsa, öğrenme için fazladan bir çaba gerekmez. Bunun için en verimli yol ise oyundur.
“Bebekler dinleyerek bir dilin melodisini öğrenir, kafalarında bir ses sistemi kodlar ve bu bağlamda kelime anlamını kavrayarak pasif bir sözlük oluşturur. Daha sonra öğrendiği kelimeleri kullanmaya başlar ve bu sözlük, aktif hale gelir. Bu sayede doğal bir şekilde dilin gramerini öğrenirler. Konuşma kasları küçük çocuklarda en esnek haldedir ve bu, onlara mükemmel bir telaffuz yeteneği sağlar. Ayrıca merak, öğrenme isteği ve henüz tam olarak oturmamış bir otokontrol sayesinde dil edinimi kendiliğinden ve koşulsuz bir şekilde gerçekleşir. Çocuğun dilsel duyarlılığının çok yüksek olduğu bu dönemde eğer ikinci bir dil ile temas kurması sağlanabilirse, çocuk kendi ana dilini öğrenmek için kullandığı yöntemleri bu ikinci dili öğrenmek için de kullanır ve daha büyük yaş gruplarındaki öğrencilerin hayal bile edemeyeceği bir seviyeye ulaşır.”
Bu yöntem, çocuklara daha kundaktayken yabancı dil öğretmek anlamına mı geliyor? Aslında hayır! Burada doğru kelime ‘öğretmek’ değil, çift dilli çocuklar ‘yetiştirmek’ olmalıdır. Anne babalar yabancı bir dil bilmeseler bile onlara, Türkiye’de çift dilli bireyler yetiştirmenin mümkün olduğunu vurgulamak gerekiyor. Bugün, internet sayesinde, orijinal kaynaklara ve İngilizce programlarına erişebiliyoruz. Önemli olan bu kaynakların doğru bir şekilde nasıl kullanılacağını bilmektir.