Erken çocukluk dönemi; nörologlar tarafından ‘sihirli’ dönem olarak tanımlanır ve beyin gelişiminin, olumlu çevre koşulları sayesinde, en hızlı dönemi olduğu söylenebilir. Çocuklar; gözlemleyerek, deneyimleyerek öğrenirler ve öğrendiklerinden şemalar (bilgiler, fikirler) oluştururlar. Piaget’e göre, çocuklar var olan şemalarının yeni bilgiler ile çatışmasıyla bir üst noktaya geçerler. Böylece erken çocukluk döneminde farklı deneyimlere, bilgilere maruz kalmış çocukların bilişsel gelişimi üst noktada olacaktır. Aileden sonra bireyin bilişsel, sosyal, fiziksel ve duygusal gelişiminin çoğunun tamamlandığı yer; okullardır. Okullar; bireylerin toplumda var olmayı öğrendikleri yerlerdir ve üretici, verimli bireyler yetiştirmeyi hedeflerler. Anaokulları; çocukların eğitim hayatının ilk aşamasıdır. Ev ortamından anaokulu kademesine geçiş süreci; bir çocuğun güvenle bağlandığı ailesinden ve ev ortamından ilk ayrılık denemesidir. Aileden uzakta olan çocuklar ilk süreçte stres duygusu geliştirebilir. Stres duygusu; tehlike anında hepimizin hissettiği, insanlığın ilk zamanlarında n beri var olan ve hayatımızı kurtaran ilkel bir duygudur. Hayatımızda önemli değişimler olduğunda, hepimiz biraz stres tepkileri geliştirebiliriz. Davranışlarımızın, düşüncelerimizin ve rutinlerimizin değiştiğini gözlemleyebiliriz. Alışma sürecinden sonra değişimin söndüğünü görüp eski rutinlerimize ve davranışlarımıza döneriz. Çocuklarımız da aynı bizlerde olduğu gibi hayatlarındaki yeniliklere alışırken bir takım davranış ve duygu değişimleri yaşayabilirler. Bu değişimlerin çocuklar okula alıştıktan sonra söneceğinden emin olabiliriz. Çocukların okula alışmaları için oryantasyon sürecinin doğru bir şekilde planlanması gerekir. Oryantasyon kelimesi, Fransızca orientationdan gelir ve kelime anlamı yönlendirme, bir diğer tanımı ise uyumlanmadır. Oryantasyon; iş yerlerinde, okullarda (hem öğrenci hem veli için ), topluluklarda vb. düzenlenebilir. Eğitim içerisinde oryantasyon programları; öğrencilerin okul ortamına, kişilere, eğitim programlarına ve düzenine uyumlanması için yapılmaktadır. Oryantasyonun tamamlanma süresi; çocukların yaşına, hazır bulunuşluğuna, önceki okul deneyimine, sosyal çevresine, kişisel özelliklerine ve ebeveynlerin hazır oluşlarına göre değişiklik gösterebilir. Bu süreçte rol alanlar; çocuk, anne-baba ( veya bir başka bakım veren), öğretmen, okul personelleri ve diğer aile üyeleridir. Oryantasyon uzun ve meşakatli olabilir ve planlanırken, her şeyden önce, çocuklarla empati kurulmalıdır. Bağımsızlığın ilk adımını attığından bihaber olan çocuklar, ne ile karşılaşacaklarını bilmedikleri için, ebeveynin güvenli kucağından bir başkasının kucağına geçerken tedirginlik duyabilir. Tıpkı yeni doğduklarında kime güveneceklerini bilemedikleri gibi bu yeni ortamda da kimin ona, nasıl davranacağını ve kimlere güvenmesi gerektiğini bilmediğinden korku hissedebilir. Hiç kimseyi tanımadığı bir ortamda, herkes bir şeylerle meşgulken, kendisini yalnız ve yabancı hissedebilir. Anne ve babasından uzaklaştığını aklına getirince üzülebilir ve uzun süre onlardan uzak kaldığını fark edince özlem duyabilir. Anne ve babaların bu süreçte çocuklarının neler hissedebileceğini bilerek onları okul hayatına hazırlamaları gerekir. Başta bu değişikliğin sebebinin onun geleceği için önemli bir adım olduğu vurgulanmalıdır ve okul ortamı ile ilgili çocuğa bilgi verilmelidir. Böylece çocuğun okula başlamadan önce karşılaşacağı tablo ile ilgili fikir sahibi olması tedirginliğini azaltacaktır. Okulda yapılması planlanan ilk hedef; çocuğun öğretmen ile bağ kurması, ona güvenmesi olacaktır. Hedef başarılı olduğu takdirde çocuğun korkusu azalacaktır. Okul ile ilgili fikri olan ve öğretmenine güven duyan çocuk, arkadaşları ile bir arada etkinlikler yaptığında gruba dahil olduğunu görecek ve yalnız, yabancı hissetmeyecektir. Anne veya babasının onu okul saati bittikten sonra almaya geldiğini gören çocuk, onları özlese de artık bu düzene alışmış olacaktır. Sağlıklı bir oryantasyon sürecinde öğretmenlere olduğu kadar ebeveynlere veya bakım veren kişilere de düşen görevler vardır. Bunlar:
Her değişim biraz sancılıdır ve olumlu-olumsuz duyguları aynı anda hissettirir. Sancılı da olsa bu süreci doğru atlatan kişiler bir adım yükselmiş olurlar. Çocuklarınız okul hayatına uyumlandıkça, onların bağımsızlığını kazanmak için ilk adımlarını attıklarını göreceksiniz.Sizin de desteğiniz ve sabrınızla, artık çocuklarınız birey olma yolunda ilerliyor olacaklardır.
PSİKOLOJİK DANIŞMAN
MERVE TAÇYILDIZ SOLMAZ