İzmir - Bornova
ORYANTASYON SÜRECİNDE NELER YAPABİLİRİZ?

Erken çocukluk dönemi; nörologlar tarafından ‘sihirli’ dönem olarak tanımlanır ve beyin gelişiminin, olumlu çevre koşulları sayesinde, en hızlı dönemi olduğu söylenebilir. Çocuklar; gözlemleyerek, deneyimleyerek öğrenirler ve öğrendiklerinden şemalar (bilgiler, fikirler) oluştururlar. Piaget’e göre, çocuklar var olan şemalarının yeni bilgiler ile çatışmasıyla bir üst noktaya geçerler. Böylece erken çocukluk döneminde farklı deneyimlere, bilgilere maruz kalmış çocukların bilişsel gelişimi üst noktada olacaktır. Aileden sonra bireyin bilişsel, sosyal, fiziksel ve duygusal gelişiminin çoğunun tamamlandığı yer; okullardır. Okullar; bireylerin toplumda var olmayı öğrendikleri yerlerdir ve üretici, verimli bireyler yetiştirmeyi hedeflerler. Anaokulları; çocukların eğitim hayatının ilk aşamasıdır. Ev ortamından anaokulu kademesine geçiş süreci; bir çocuğun güvenle bağlandığı ailesinden ve ev ortamından ilk ayrılık denemesidir. Aileden uzakta olan çocuklar ilk süreçte stres duygusu geliştirebilir. Stres duygusu; tehlike anında hepimizin hissettiği, insanlığın ilk zamanlarında n beri var olan ve hayatımızı kurtaran ilkel bir duygudur. Hayatımızda önemli değişimler olduğunda, hepimiz biraz stres tepkileri geliştirebiliriz. Davranışlarımızın, düşüncelerimizin ve rutinlerimizin değiştiğini gözlemleyebiliriz. Alışma sürecinden sonra değişimin söndüğünü görüp eski rutinlerimize ve davranışlarımıza döneriz. Çocuklarımız da aynı bizlerde olduğu gibi hayatlarındaki yeniliklere alışırken bir takım davranış ve duygu değişimleri yaşayabilirler. Bu değişimlerin çocuklar okula alıştıktan sonra söneceğinden emin olabiliriz. Çocukların okula alışmaları için oryantasyon sürecinin doğru bir şekilde planlanması gerekir. Oryantasyon kelimesi, Fransızca orientationdan gelir ve kelime anlamı yönlendirme, bir diğer tanımı ise uyumlanmadır. Oryantasyon; iş yerlerinde, okullarda (hem öğrenci hem veli için ), topluluklarda vb. düzenlenebilir. Eğitim içerisinde oryantasyon programları; öğrencilerin okul ortamına, kişilere, eğitim programlarına ve düzenine uyumlanması için yapılmaktadır. Oryantasyonun tamamlanma süresi; çocukların yaşına, hazır bulunuşluğuna, önceki okul deneyimine, sosyal çevresine, kişisel özelliklerine ve ebeveynlerin hazır oluşlarına  göre değişiklik gösterebilir. Bu süreçte rol alanlar; çocuk, anne-baba ( veya bir başka bakım veren), öğretmen, okul personelleri ve diğer aile üyeleridir. Oryantasyon uzun ve meşakatli olabilir ve planlanırken, her şeyden önce, çocuklarla empati kurulmalıdır. Bağımsızlığın ilk adımını attığından bihaber olan çocuklar, ne ile karşılaşacaklarını bilmedikleri için, ebeveynin güvenli kucağından bir başkasının kucağına geçerken tedirginlik duyabilir. Tıpkı yeni doğduklarında kime güveneceklerini bilemedikleri gibi bu yeni ortamda da kimin ona, nasıl davranacağını ve kimlere güvenmesi gerektiğini bilmediğinden korku hissedebilir. Hiç kimseyi tanımadığı bir ortamda, herkes bir şeylerle meşgulken, kendisini yalnız ve yabancı hissedebilir. Anne ve babasından uzaklaştığını aklına getirince üzülebilir ve uzun süre onlardan uzak kaldığını fark edince özlem duyabilir. Anne ve babaların bu süreçte çocuklarının neler hissedebileceğini bilerek onları okul hayatına hazırlamaları gerekir. Başta bu değişikliğin sebebinin onun geleceği için önemli bir adım olduğu vurgulanmalıdır ve okul ortamı ile ilgili çocuğa bilgi verilmelidir. Böylece çocuğun okula başlamadan önce karşılaşacağı tablo ile ilgili fikir sahibi olması tedirginliğini azaltacaktır. Okulda yapılması planlanan ilk hedef; çocuğun öğretmen ile bağ kurması, ona güvenmesi olacaktır. Hedef başarılı olduğu takdirde çocuğun korkusu azalacaktır. Okul ile ilgili fikri olan ve öğretmenine güven duyan çocuk, arkadaşları ile bir arada etkinlikler yaptığında gruba dahil olduğunu görecek ve yalnız, yabancı hissetmeyecektir. Anne veya babasının onu okul saati bittikten sonra almaya geldiğini gören çocuk, onları özlese de artık bu düzene alışmış olacaktır. Sağlıklı bir oryantasyon sürecinde öğretmenlere olduğu kadar ebeveynlere veya bakım veren kişilere de düşen görevler vardır. Bunlar:

  • Okula başlamadan önce okul ile ilgili ihtiyaçların (okul ayakkabısı, çarşaf, suluk vb.) çocuk ile birlikte seçilmesi önemlidir. Böylece çocuğun hayatındaki bu değişiklikte  kontrol sahibi olduğu da hissettirilmiş olur.
  • Çocuk anaokuluna başlamadan önce ona okul ortamını anlatan resimli kitaplar okunabilir. Okulun nasıl bir yer olduğundan, orada neler yapabileceğinden bahsedilebilir.
  • Çocuğun ilk gün için giyeceği kıyafeti kendisinin seçmesine izin verilebilir. Kararı kendisinin verebilmesi, bu değişiklikte çocuğun da kontrol sahibi olduğunu hissettirir.
  • Mümkün olduğunca, çocuğa okula başlama süreciyle birlikte farklı değişimler yaşatmamak (taşınma, kardeş doğumu, tuvalet geçişi vb.) önemlidir.
  • Çocuklar biz konuşmasak da duygu ve düşüncelerimizi jest ve mimiklerimizden anlarlar. Yüzümüzdeki kaygı ifadesi çocukları da huzursuz eder. Bundan dolayı önce bu süreç için kendimizi hazırlamamız gerekir.
  • Çocuğun duygularını olduğu gibi ifade etmesi desteklenmeli, duygularını iyi gözlemleyip gerekli destek ve tepki verilmelidir. Duygularının anlaşıldığını görmek çocukların duygusal anlamda kendilerini iyi hissetmelerine sebep olur. (‘Şu an ne hissettiğini ve biraz endişelendiğini anlayabiliyorum, ama üzülme. Ben her zaman senin yanındayım, işim bittikten sonra seni almaya geleceğim vb.’ )
  • Çocuk alışma konusunda zorlanacağı sinyallerini veriyor olsa bile açıklamalar tarafsız bir dille yapılmalı, abartılı ve sürekli açıklamalardan kaçınılmalı ve kulak misafiri olabileceği şekilde aile içinde konu tartışılmamalıdır. Çevredeki kişilerin okulla ilgili olumlu ve olumsuz yorum yapmalarından kaçınılmalıdır. Çocuk kaygılıysa ‘okul’ kelimesini her yerde sık sık duymak istemez.
  • Çocuğumuz okulla ve okuldaki arkadaşları ile ilgili konuşmak istemediği takdirde, sık sık soru sormamız veya yorum yapmamız onları olumsuz etkileyebilir. Paylaşmak istemediğinde, kendi günümüzün nasıl geçtiğini, neler yaptığımızı onlara anlatabiliriz.
  • Çocuğunuzla kendi okul anılarınızı paylaşmanız, hissettiklerinin normal ve geçici olduğunu ona gösterecektir.

 

Her değişim biraz sancılıdır ve olumlu-olumsuz duyguları aynı anda hissettirir. Sancılı da olsa bu süreci doğru atlatan kişiler bir adım yükselmiş olurlar. Çocuklarınız okul hayatına uyumlandıkça, onların bağımsızlığını kazanmak için ilk adımlarını attıklarını göreceksiniz.Sizin de desteğiniz ve sabrınızla, artık çocuklarınız birey olma yolunda ilerliyor olacaklardır.

 

 

                                                                                                                                         PSİKOLOJİK DANIŞMAN

MERVE TAÇYILDIZ SOLMAZ

Etiketler:

Son Eklenenler

ORYANTASYON SÜRECİNDE NELER YAPABİLİRİZ?e

ORYANTASYON SÜRECİNDE NELER YAPABİLİRİZ?

Eğitim