OKULA BAŞLARKEN İLK AYRILIK VE ORYANTASYON DÖNEMİ
Çocuklarımızın doğumdan temel eğitime başladığı güne kadar geçen yılları kapsayan ve çocukların daha sonraki yaşamlarında önemli rol oynayan; bedensel, psiko-motor, sosyal-duygusal, zihin ve dil gelişimlerinin büyük ölçüde tamamlandığı, kişiliğin şekillendiği ve çocuğun devamlı olarak değiştiği bir süreçtir okul öncesi dönem. Bu dönemde çocuğumuz için okul öncesi eğitim kurumlarının desteği önem kazanırken, okul öncesi eğitimin başlangıç aşamasındaysa uyum süreci özenle tamamlanması gereken bir süreç olarak gündeme gelmektedir. Okula doğru ilk adımlar, ilk ayrılık ebeveynler için oldukça zor bir dönemdir.
En değerli varlıklarımız olan çocuklarımız, doğduğu günden bu yana güvendiği ve bağlandığı biricik ebeveynlerinin dışında da güvenebilecekleri ve düzenli sosyal ilişkiler geliştirip, aynı zamanda eğlenecekleri ve tüm gelişim alanları yönünden desteklenecekleri bir hayata adım atacaklar. O küçücük elleri, ilk güvenilir eller olan anne ve babalarının elinden sonra, güvenip sevebilecekleri ve sevilecekleri diğer kişilerden birinin, öğretmenlerinin elinden tutup okul kapısından, sınıflarına doğru ilerleyecekler.
ORYANTASYON DÖNEMİNİ KOLAYLAŞTIRMAK ADINA EBEVEYNLERİMİZE ÖNERİLER
- Çocuğunuzun okula başlamasına 1 ay kala onu güvendiği ve sevdiği bazı akrabalarınıza önce 1-2 saatlik daha sonra yarım günlük zamanlar için bırakın, onun yanından ayrılırken ne kadar zaman sonra geleceğinizi somutlaştırarak açıklayın ( sen öğle yemeğini yiyince, hava kararmadan önce, saatin iki çizgisi de 1 in üzerinde birleşince vb.) ve mutlaka söylediğiniz zamanda gidip onu alın, alırken de ona söz verdiğiniz gibi şimdi onu almaya geldiğinizi, çünkü onu çok sevdiğinizi anlatın.
- Ev değiştirme, sütten kesme, emzik bırakma, tuvalet alışkanlığına başlama gibi önemli değişiklikleri uyum süreciyle yakın dönemlerde gerçekleştirmemeye özen gösterin. Çocuklar için birkaç krizin aynı anda çözümlenmesi zor olacağından, bu konulardaki geçişi, uyum sürecini tamamladıktan sonra, okulumuz aile danışmanının da desteğini alarak okul ile iş birliği içinde gerçekleştirin.
- Anne-baba olarak çocuğunuzla okul hakkında; orada geçireceği eğlenceli zamanlar, okulun özellikleri ve arkadaşlık konuları üzerine sohbetler edin. Okula giden çocuklar hakkında hikayeler anlatmak, varsa yakın çevrenizde okula giden arkadaşlarının okul yaşantılarını paylaşmak da onu olumlu etkileyecektir.
- Okul için çocuğunuzla birlikte alışveriş yapıp, ona okul eşyalarını seçmesi için eşlik edin (okul için terlik veya panduf, uyku saati için çarşaf vb.)
- Çocuğunuzun uyurken yanına aldığı bir oyuncağı varsa, özellikle peluş ayı, ( Peluş ayının oyun terapisindeki sembolik anlamı anne figürüdür.) oyuncak bebek vb. ya da evde oyuncakları arasında en çok tercih ettiği oyuncağını okulun ilk günlerinde birlikte getirin. Çünkü çocukların kendilerini güvende hissettikleri evlerinden bir eşyayı okulda görmek, daha kolay sakinleşmelerini sağlayacaktır.
- Çocuğunuzun okula başlamadan önce, okulunu görüp, sınıfında biraz zaman geçirmesini, sizin eşliğinizde okul yöneticisi ve öğretmenleriyle tanışıp, iletişim kurmasını sağlamak da okuluna ısınmasında etkili olacaktır.
- Okulun ilk günlerinde aitlik duygusunun gelişmesi adına, çocuğunuzun okuldaki dolabı ve ayakkabı rafı için onun vesikalık fotoğrafını çektirin ve bunu, kendine ait dolaba ve rafa yapıştıracağını ona anlatın.
- Çocuğunuz okula başlamadan önce ve başladıktan sonra, okula uyum süreciyle ilgili anne baba olarak duyduğunuz kaygıları onun yanında dile getirmemeye özen gösterin. Çünkü bu şekilde ona, kendi kaygılarınızı aktarmakla birlikte, onun için çok önemli bir adım olan sosyalleşme ve gelişme sürecinde ona güvenmediğiniz mesajını da iletmiş olursunuz.
VE İLK GÜNLER…
Çocuğumuzun artık bizden ayrılıp okuldaki sosyal yaşam içine girme zamanı gelmiştir. Uyum sürecini kolaylaştırmak adına çocuğumuzla birlikte pek çok hazırlık yapmışızdır. Ancak işin en önemli bölümü, şimdi o sevimli, renkli ve bütünüyle çocuklara hitap eden Neş’e evinin kapısında çocuğumuzu sevgi dolu gözlerle karşılayan öğretmenimize teslim edip ayrılırken başlayacaktır. Evet uyum sürecinin başladığı an gelmiştir ve bu aşamada okul ve çocuğumuz kadar bizim de dikkat etmemiz gereken tutum ve davranışlarımız vardır. Ebeveynler olarak bu sürecin uzamasını her ne kadar istemesek de maalesef zaman zaman uzayan uyum süreçlerine fazlasıyla katkımız olmaktadır. Hatta kimi zaman sürece dahil olan ve çocuklarımızı bizden çok daha fazla seven büyükannelerimiz ve dedelerimiz de istemeden uyum sürecinin uzamasını pekiştirmektedir. Zira farkında olmasak da, çocuğumuzun bize bağımlı olduğunu düşünürken aslında daha çok biz çocuğumuza bağımlı hale gelmişizdir. Oysa beklenen, çocuğun ebeveynle bağımlılık değil, güvenli bir bağlanma geliştirmiş olmasıdır, aynı şekilde ebeveynlerin de çocuğa. Uyum sürecinin bu etkenlere bağlı olarak uzamasını önlemek adınaysa biz ebeveynlerin, çocuğumuza okulun ve okul ile birlikte dış dünyanın güvenli olduğu mesajını iletmesi gerekir. Bu mesajın doğru bir şekilde iletilebilmesi için de okulun ilk günlerinde ebeveynlerimizin şu noktalarda özenli olması etkili olacaktır.
- Okulun ilk günü, okul kapısındaki ayrılma anını ve bu sıradaki açıklamalarımızı mümkün olduğunca kısa tutmalı, cümlelerimizinse anlaşılır ve olumlu eylem sözcükleriyle bitmesine dikkat etmeliyiz. Cümlelerimizle olumlu aktarımlar yapmaya çalışırken, yüz ifademiz endişeli, sesimiz ise titriyor olmamalı ve mümkün olduğunca duygulanıp ağlamamaya özen göstermeliyiz. Çünkü çocuklar anne babalarının kaygılarını hemen hissederler ve ebeveynlerinin okul ortamıyla ilgili kaygılı olduğunu, okulda kendisine zarar gelebileceğini düşünürler. Bu nedenle ebeveynlerimiz duygu, ifade ve davranış olarak tutarlı, kararlı ve pozitif bir tavır sergilemeye çalışmalıdırlar.
- Çocuğu okula bırakan kişi uyum süreci tamamlanana kadar aynı kişi olmalı ve hep aynı saatlerde almaya çalışmalıdır.
- Ebeveynlerimiz, her çocuğun uyum sürecinde bireysel özellikler göstereceğinden dolayı, başka çocukların daha kısa sürede uyum sürecini tamamlamasından etkilenmeyip, süreçle ilgili ümitsizliğe kapılmamalı okulla işbirliğini sürdürmeye devam etmelidir.
- Normal bir uyum sürecinde dahi psikolojik nedenlerden kaynaklı karın ağrısı, mide bulantısı, kusma, kimi zaman ateş, gece kabusları, altına kaçırmalar, konuşmada farklılıklar olabileceği unutulmamalı ve bu tür durumlarda telaşa kapılmayıp kararlı, tutarlı ve pozitif bir şekilde sorunu çözmek için yine okul ile birlikte hareket etmeye çalışmak faydalı olacaktır.
- Uyum sürecinde bireysel farklılıklara bağlı olarak, okulun ilk günlerinde istekli ve uyumlu görünen çocukların, bir süre sonra isteksizlik gösterdiği gözlenmiştir, bu nedenle ebeveynlerin buna hazırlıklı olup yine tutarlı, kararlı ve pozitif bir tutumla uyum aşamasını desteklemesi etkili olacaktır.
- İlk günler için henüz yeni yeni oluşan sınıf arkadaşlıklarını geliştirmek adına, çocuğumuzun sınıf arkadaşlarıyla okul dışı ortamlarda,( park vb. ) birlikte vakit geçirmesini sağlamak uyum sürecini olumlu yönde etkileyecek, okul dışında sınıf arkadaşlarıyla yakınlık kuran çocuğumuz, okul ortamında arkadaşlarıyla daha kolay iletişim kurup, daha kısa sürede sakinleşecektir.
- Çocuğumuzun öğretmenine karşı korku geliştirmemesi ve güvensizlik yaşamaması için, okul dışındaki zamanlarda onu uyarmak amacıyla da olsa “ Böyle yaparsan seni öğretmenine şikayet ederim” veya “ Yemezsen öğretmenini ararım” gibi tehdit ifadeleri kullanmamak uyum sürecini desteklemek için önemli olacaktır.
- Okuldan geldikten sonra onunla doyurucu zaman geçirmek ve uyum sürecine bağlı duygularını dışa vurmasını sağlamak adına, çocuğumuzun tercih ettiği oyuncaklarla ve yine onun tercih ettiği oyunları, onun istediği, yönlendirdiği doğrultuda oynamak olumlu sonuçlar sağlayacaktır.
- Ayrıca okuldan eve gelince, çocuğumuzla okulda yaşadıklarıyla ilgili sohbetler etmek onun kendini iyi hissetmesinde etkili olacaktır. Sohbet sırasında soru sormamız gerektiğinde kısa cevap gerektiren sorular yerine, açık uçlu sorularla sohbeti sürdürmek ve onu dinlerken göz teması kurmak, zaman zaman geribildirimlerle iletişimi desteklemek de, ona “seni önemsiyorum”, “seni anlıyorum” ve “seni dinliyorum” mesajlarını verecektir.
- Son olarak ise başta çocuğunuzun sınıf öğretmeni olmak üzere, okulumuzun aşçımızdan kat görevlimize varana kadar tüm personelinin, uyum sürecinde değerli çocuklarınızı-mızı anlamak ve onlarla iletişim kurmak için, onlara nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda, kurumun aile danışmanı tarafından destek verildiğini bilmeniz ve ekip olarak bize güvenmeniz, bu süreci birlikte tamamlamamıza yardımcı olacaktır.
SEVGİLER…